MODERN DÜNYA ve MÜSLÜMAN
Yeryüzünün tarih boyunca ilk defa bu derece kirlendiği/kirletildiği vakıasına karşılık “Bu derece kirli bir dünyada ancak ve ancak Müslümanlar söz söyleyebilir/söylemelidir.” Müslümanların bu kirli dünyadan en az kirle çıkabilmesi, Allah’ın mesajının yerine getirilmesi anlamını taşıyacak. “Maalesef modern dünyada Müslüman denilince aklımıza temiz Müslüman geliyor. Bu yanlıştır. Çünkü her birimiz az ya da çok kirlendik/kirletildik.
Sakalımızın olması veya başımızda başörtüsü olması bu kirliliği kaldırmaz. Sakın böyle bir vehme kapılmayalım”
Kadının haklarının yenildiği postmodern gidişata karşı koyabilmek için Müslümanların evlerine/ailelerine dönmesi gerek. Unutmayalım ki Allah Resulü ilk vahyi aldığında evine/ailesine dönmüştür. İslam’da özel ve kamusal alan diye bir ayrım yoktur. İslam ahlakı tektir, Müslüman evde neyse dışarıda da öyle olmalı evde başka dışarıda başka olmamalıyız. Müslüman zihin kirletildiği için, bugün hayata Müslümanca bakamadığımızı; artık Müslümanca bakacak bir zihni nasıl inşa edeceğimizi konuşmamız gerektiğini ve bu zihnin ayıklayıcı olmasının şart olduğu anlaşılmaktadır.
Modernlik “inşallah” kelimesinin hayattan çıkarılmasıdır. Dindar nesil kreşlerde, üniversitelerde yetiştirilemez. Dindar neslin yetiştirileceği yer evin içidir/ailedir. Bizler aileden hareket ederek bir şeyler yapmalıyız. Hareket noktamız aile olmalıdır.
Müslümanların dertlerine müslümanca bakmak yerine sosyolojinin veya psikolojinin kavramlarıyla çözüm aramaya kalkmak büyük bir yanlıştır. Biz tüm problemlerimize kendi inancımız çerçevesinde reçeteler üretmeliyiz. Yoksa başkalarının biçtiği gömleğin bize uymadığını anladığımızda iş işten geçmiş olacak.
Kapitalist modernleşmede değişimler çok şiddetli gerçekleşmiştir. Ancak postmodernizmde değişim yumuşaktır. Postmodernizm bireylerin sakalına, cübbesine, başörtüsüne takılmaz. Postmodernizm Müslümanları nitelik olarak değiştirmeyi hedefler, nicelik olarak değil. Bizler modern alanda gördüğümüz şeylerin dengini İslam’da arıyoruz. Bu şekilde yol alamayız. Müslümanların sığınabileceği yer ancak vahiy olmalıdır. Bizler hak ettiği şekilde vahiy şuurunu kuşanmalıyız. İslam ümmeti postmodernizme aile ve vahiy merkezli bir uyanışla karşı durabilir.
Bu hafta yazımızı Abdurrahman Aslan’ın “Modern Dünyada Müslümanlar” konulu konferansından alıntılar ve esinlenmeler ile sizlere sunmuş olduk. Özet olarak; “Ey iman edenler! Kendinizi ve ailenizi, yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun. O ateşin başında gayet katı, çetin, Allah'ın kendilerine verdiği emirlere karşı gelmeyen ve kendilerine emredilen şeyi yapan melekler vardır.” (Tahrim-6) Selam ve dua.