SİVİL TOPLUMDA DOSTLUK ÖN PLANA ÇIKTI
Ülkemizin birlik ve beraberliğe ihtiyacı olduğu son yıllarda, STK’ların gerçek manasıyla tanınmadığı/tanıtılamadığı dönemlerde, çeşitli STK etkinliklerine katılan üç memleket sevdalısının güzellikleri yaşayarak “Şehrimiz Kahramanmaraş için neler yapabiliriz?” sorusu akıllarına gelir!
Yaptıkları tüm şeyleri karşılık beklemeden büyük bir hazla yapan ve düşüncelerini anlatan üç sevdalı, bir 7 Kasım Akşamı oturup çay yudumlarken derin derin düşünürler…
“Öyle bir şey yapalım ki bizim isimlerimiz ön plana çıkmasın, öyle bir çalışalım ki hepimiz aynı anda o sevinci hissedelim ve anımsandığında üçümüz akla gelsin.” derler. Tabi bu arada sohbet koyulaşır ve akla DOSTLUK gelir.
derler. Ve bismillah deyip çalışmalara başlarlar. İlk adım olarak, kültürümüzün değerleri, unutulmaya yüz tutmuş olan ozanlarımızı, şairlerimizi ziyaretle işe başlarlar. Tabi ziyarete giderken birkaç arkadaş daha davet edip “attığımız her adım şehrimiz için olsun” derler.
Ziyaretten memnun kalan ozan ve şairlerimiz der ki; “Yav arkadaş hoş geldiniz safa geldiniz, ama siz kimsiniz?” Üç memleket sevdalı “biz Dostluk Grubu’yuz” deyinde büyük üstadın eseri “dostum dostum” sazın tellerinde nağmelenmeye, ozanların dilinden dökülmeye başlar. Muhabbet koyu, sohbet samimi olarak devam eder. Bu samimiyet Dostluk Grubu’na üç kişi daha katar ve altı kişi olurlar. Derler ki; “Bu ziyaretti, bir program yapalım, çiğ köfteyle süsleyelim basın ve STK’ları çağırarak sizlerin tanıtımını daha güzel yaparak, kültürümüze ve şehrimize renk katalım.” derler.
Yirmi kişiyle hazırlanması düşünülen “Türkülerle Yoldaşız Ozanlarla Gardaşız” programı altmış kişiyle tamamlanırken, belki birçok programa katılamayan STK başkanları, basın mensupları, daire müdürleri programı sonuna kadar nefes almadan izlerler. Ve “Bu programın daha büyüğünü belediye ile birlikte yapalım.” diye kültür müdüründen teklif gelir. Dostluk Grubu’nun bencilliği unutmuş, sevgi ve samimiyete inanmış altı kişilik ekibi öyle bir yola koyulur ki, çalışmalar başlar heyecan hat safhada, yürekler kıpır kıpır, şehrin ulaşılmayacak yerlerine bayan erkek demeden ulaşılır ve “Türkülerle Yoldaşız Ozanlarla Gardaşız” programı şehrimize hediye edilerek sevinci program sonucu çay ile süslenerek kutlanır.
Dostluk Grubu basının büyük desteği ile şehrimizde büyük ses getirir. Artık şöyle bir gerçek vardı: STK olmasa da sivil toplum kuruluşları arasına dostluk girmişti. Dostluk grubuna maddiyat kesinlikle bulaşmamış, sevgi ve samimiyet yol almışken sayıları gittikçe çoğalıyordu.Tüzel kişilikleri yoktu ama yönetimleri saygı ve sevgi çerçevesinde takdire şayan bir şekilde devam ediyordu. Dostluk grubu boş durmuyordu. İşitme engellileri ziyaret ederek onların gönüllerini fethettiler ve sponsor bularak onlara yemek verip basın ve yetkililerle bir araya getirip sorunlarını çözmeye çalıştılar. Fiziksel engellilerle işitme engellileri bir araya getirerek kardeşlik bağlarını kuvvetlendirdiler. Bu ara da aynı kategoride olan ozan ve şairleri yine dostluk grubu bir araya getirerek kucaklaştırdı.
Dostluk Grubu’nun hızını sevgi ve muhabbetini çalışmalarını izleyenler Türkiye geneline taşımaya başladılar. Dostluk Grubu’nun Göksun Küçükçamurlu köyünden gelen bir telefonla heyecanı bir kez daha arttı.
Bir öğretmenimiz öğrencileri için yardım istiyordu. Dostluk Grubu hemen harekete geçerek okulun ve öğrencilerin tüm ihtiyaçlarını kısa bir sürede hazırlayıp 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde karanfillerle yola koyulup öğrencilerle unutulmaz bir gün yaşadı. Mutluluklar gözlerden okunuyordu. Dostluk Grubu gönüllüleri o gün adeta çocuk olup başka dünyalara dalmışlardı.
Daha sonra Tomurcuk Derneği ile ihtiyaç sahiplerine konserle eşliğinde tekerlekli sandalye Ilıca Yeniyapan Okulu’na yardım, Kertmen Tilkiler Okulu’na yardım ve bir çok engelli kardeşlerimize el ayak olmaya çalıştılar.
Ve bayramlaşma merasimlerini büyük bir coşku ile yaparak “SKT olun” çağrısına kulak verip Kahramanmaraş Dostluk Grubu Derneği’ni (DOSTDER) kurdular.
Dostluk grubu anlatmayla bitmez. Ama dilimin döndüğünce anlatmaya, yazmaya çalıştım. Bu arada Dostluk Grubu Derneği’nden yardımlarda yalnız bırakmayan dostlara, basına her zaman her platformda teşekkür etmeyi ihmal etmediler.
Artık sivil toplum kuruluşları arasına DOSTLUK girmişti. SevGi ve samimiyet girmişti. Yıkılmayan bozulmayan inşallah böyle devam edecek bir yeni “Maksat İyilik Olsun” diyen STK girmişti.
“Allah yollarını açık etsin” diyor hepsine sağlık sıhhat uzun ömürler temenni ediyorum. Çünkü tüm muhabbetleri memleket üzerine memleketi karşılıksız sevmek üzere!
Sevğiyle dostça hoşçakalın…
“Bizim bir grubumuz olsun, adı DOSTLUK olsun bir yere gittiğimizde dostluk grubu geldi densin”